3 Ocak 2015 Cumartesi

İSPANYA - GİRONA


Barselona gezimizin 2.gününde Barselona'dan yaklaşık 1 buçuk saat uzaklıktaki Girona şehrine gidiyoruz. Girona şehri Barselona gibi Katalan bölgesinde kalan bir şehir ve Barselona'dan sonra Katalan bölgesinin 2. büyük şehri. Girona, döneminde yahudilerin yaşadığı bugün bile dokusuyla bakireliği bozulmamış tam bir orta çağ şehri.

Girona'yı anlamak için öncelikle dönemin şartları ve yahudilerin yaşama standartları hakkında kısaca bilgi sahibi olmak gerek. Avrupa'da 15.yy'ın son dönemlerinde katolik kiliseleri, halk üzerinde büyük baskılar kurmaktadır. İspanya kraliçesi de katolik kiliselerinin etkisi altında kalır ve kilise ile antlaşma yapar. Antlaşmanın sonucunda İspanya'da yaşayan yahudilere ülkeden ayrılması yada hristiyan olması için baskı yapılır. Yahudilerin bir kısmı ülkeyi terkeder, bir kısmı hristiyan olur, bir kısmı da kimliğini saklayarak yaşamak zorunda kalır. Yakalananlardan, karşı koyanlardan bir kısmı ise trajik bir şekilde katledilir. İşte hikayenin tam bu kısmında diğer avrupa ülkelerinde de emsalleri bulunan gettolaşmış Girona konumuza dahil oluyor. Girona'da yahudi halkı, ihtiyaçlarını tamamen şehrin olanakları dahilinde çözmeye çalışarak içine kapanık bir hayat sürüyor.

Bir ülke bir şehir hakkında orayı anlayacak kadar yeterli tarih, kültür bilginiz varsa artık sadece gezmez sadece bakmazsınız. Anlarsınız. Yaşarsınız. Sokaklar, taşlar dile gelir; anlatmak için birbirleriyle yarışırlar. Her bir köşe davetkar şekilde göz kırpar size. Siz o şehri anladığınızda dertleşmek istercesine daha da içini açar size.  İşte o an o gezinin nirvanaya ulaştığı andır sizin için. Sadece ''insanlık'' adına baktığımda benim bu gezimin nirvanasıydı Girona. Ve Onyar nehrinin öteki yakasında bana göz kırpıyordu.




Nehri geçip şehre ilk adımımızı attığımızda aslanlı sütun ile dost musun düşman mısın diye sordu bize Girona. Eğer orta çağ Girona'sında bir yahudiyseniz bilirdiniz ki aslanın poposundan öpmeniz sizi  dost gösterirdi. Eğer değilseniz bilmezdiniz ve öylece girerdiniz şehre. Sizi izleyen gözetmenler de elbet alırdı önlemini. Ama bugün tekrar yolumuz düşsün diye öpüyoruz aslanın poposunu :)


Dokusu bozulmamış arnavut kaldırımlı bu güzel getto Girona'yı gezmeye başlıyoruz.



Burada yahudi evlerinin önemli bir detayı var. Tek açıklıkta geçilen bütün evler aynı büyüklükte ve herbirinin cephesi 5-6 metre arası bir genişlikte. Yani ozamanın şartlarında sosyalist bir düzen içinde yaşıyorlar.


Yahudi kapılarının dış tarafında oyuklar mevcut. Yahudiler bu oyuklara dua yazıp rulo şeklinde koyuyorlar. Her sabah işlerine giderken günün hayırlı geçmesi için bu duayı okuyup öperek tekrar yerlerine koyuyorlar.


Şehirde çok fazla kilise var. Ama sanırım en özelleri bu olsa gerek. Ozamanın şartlarında 25m açıklık geçilmiş kilisede.










Girona'nın sokaklarında insanın kendini kaymetmemesi mümkün değil. Labirenti andıran yer yer iki kişinin yan yana zor geçtiği sokaklar, hiç ummadığınız bir yerde karşınıza çıkan merdivenler... Hele ki size İspanya'da olduğunuzu hisseden ispanyol ritimleri geliyorsa bir köşeden hiç düşünmeden o köşeyi bulmanız gerek.


Onyar Nehri şehri ikiye ayırdığı için birçok noktada köprüler ile geçiş sağlanmakta. Köprülerin en meşhuru Eifel kulesinin mühendisinin elinden çıkan gene aynı ismi taşıyan Eifel köprüsü.





Dipnot düşmek isterim yukarıda fotoğrafta olduğu gibi heryerde Katalan bayrağı görmek mümkün.


Aslında Girona tam birgün ayrılması gereken yaşayan hisseden ''hissettiren'' bir şehir. Ama Barselona'dan buraya bukadar yol gelmişken yarım saat mesafedeki Dali müzesini görmeden dönmek istemiyoruz. Bu nedenle tek güne sığdırdığımız Girona ve Dali gezimiz sebebiyle Girona'ya yarım gün ayırabiliyoruz. Eee okadar aslanın poposunu öptük belki birgün tekrar yolumuz düşer de daha detaylı gezebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder