15 Ocak 2015 Perşembe

İSPANYA - DALİ MÜZESİ

Girona'da Yahudi gettosunu gezdikten sonra gene Girona şehrinde Figueras'da bulunan Dali Müzesine gidiyoruz. Dali Müzesine gitmek benim adıma bir nevi iade-i ziyaret :) 5-6 sene önce İstanbul'da Sabancı Müzesi'e gelen Dali'nin eserleriyle tarzıyla tanışma fırsatı bulmuştum. O yüzden bizi bekleyen yer yer çılgın, yer yer dahiyane tasarımların az çok önsezisindeydim.



Dali, Amerika ve Avrupa maceralarından sonra ilerleyen yaşlarında doğduğu kente Figueras'e dönüyor. Dönemin belediye başkanı iç savaşta zarar görmüş kent tiyatrosunu Dali'ye kendi müzesini yapması için hediye ediyor. Dali müzenin inşaat ve dekorasyonunun her aşamasıyla yakından ilgileniyor. Hal böyle olunca Dali'nin dünyası daha içeri girmeden dış tasarımı ile davetkar bir şekilde göz kırpıyor. Aşağıdaki karede yumurtalar sonsuzluk ile ilişkilendirilmiş. Binanın, kanı temsilen kırmızı boyası ve üzerindeki ekmek figürleri ise İncil'e gönderme yapıyor. 
Gizem, müzeye girerken ekmeklerden bihabermiş. Müzeden çıkınca yorgunluk ve açlıkla aa abla burada ekmek varmış diye ekmeklere saldırdı ama nafile :)


Müzeye ilk girişte bizi gemi çeken su tanrıçası karşılıyor. Dali bizi burada denizin altında düşünmüş. Alttan baktığımız gemi, ortamın rutubetli havası, arka fondaki su sesi, duvarlardaki sarmaşıklar hakikaten su altında hissettiriyor. Ortadaki araba ise Dali'nin  Ameraki'da iken yağmurlu havalarda boş gelmeyen taksilere göndermesi. 








Mozart'ın mürekkep balıklarıyla yapılan portresi. Kulağa canice geliyor.


Dali'ye sormuşlar neden kendi portreni yapmıyorsun diye. O da portresine kendi yorumunu katarak yapmış :)


O dönemlerde Picasso ile rekabet içindelermiş. Rakibini böyle görmüş Dali.




Dali'nin altına da ilgisi varmış. Müzenin bir bölümünde kendisine ait olan altın tasarımlarını görüyoruz. Bayan olarak tabiki ilgimi çekiyor :)
Bu arada Dali'yi tanımak için bilinmesi gereken en önemli bilgilerden birisi kendisinden yaşça büyük olan karısı Gala'ya duyduğu büyük aşk. Birçok eserinde Gala'nın adını, portresini görmek mümkün. Hatta bazı yerlerde imza atarken kendi adının yanına Gala'nın imzasını da attığını görüyoruz. Böylece kendisiyle birlikte eşinin adını da ölümsüzleştiriyor. Annem bunun üzerine beni böyle sevmedin diye babama serzenişte buluyor (:



Dali'nin cennet anlatımı.


Av merakı.


Gala ve Dali Katalan dansı yapıyor. Yerde tersten yapmış olduğu bu tablo tavana sonradan asılmış.




Yatak başında bulunan bu iskelet Dali'nin kabus görmesini sağlıyormuş ve eserlerinde ilham oluyormuş. 


Hediye edilen Türk yapımı Osmanlı tuğralı ayakkabı boya takımı.  


Dali tasarımı valiz.


Gala Gala Gala...


Geleneksel Katalan dansçı ayakkabıları.

Müzenin herbir köşesi detaylarla dolu uzatmamak adına burada herbirini paylaşmak istemiyorum. Benim dikkatimi çeken beğendiğim eser ve tasarımları bunlardı.

Ara Güler, Dali'nin fotoğraflarını çekmeye giderken o Dali'yse ben de Ara Güler'im diye kendini gaza getiriyor. Düşünüyorum da bu dahi adamı fotoğraflamak hakikaten zor olmuş olsa gerek Ara Güler için.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder